Ankara’nın Başkent Oluşu
13 Ekim 1923 Ankara’nın Başkent Oluşu
13 Ekim 1923 Ankara’nın başkent oluşu ile ilgili tüm detaylar yazımızda!
Ankara Nasıl Başkent Oldu?
27 Aralık 1919 tarihinde Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti Ankara’ya giriş yaptıklarında hiçbiri bu kadar büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılaşacağını düşünmemişti. Bu durum hem Mustafa Kemal’i hem de beraberindeki Temsil Heyeti’ni çok memnun etti. 19 Mayıs 1919’da yurdu kurtarmak amacıyla çıktığı yolda, birçok Anadolu şehri gezen Mustafa Kemal, o günkü Ankara halkının coşkulu kutlamasını hiçbir zaman unutmadı.
1923 yılına gelindiğinde Lozan Anlaşması’nın imzalanmasından sonra yeni hükümetin nerede kurulacağı, ülkenin başkentinin neresi olacağı tartışmaları başladı. Bugüne kadar Osmanlı’nın başkenti İstanbul olmuş ve Anadolu şehirleri başkent olarak düşünülmemişti. İstanbul’un işgalden kurtulmuş olması sebebiyle ve geçmişten gelen alışkanlıkla yine hükümet merkezinin İstanbul olması yönünde, sesler yükselmekteydi. Fakat Ankara halkının Temsil Heyeti’ni sıcak karşılaması, coğrafi konumu, korunaklı bir bölge olması ve tarihi geçmişi nedeniyle başkent olmayı hak ediyordu.
İsmet İnönü ve arkadaşları da bunu düşünerek 9 Ekim 1923 tarihinde Meclis’e tek maddelik kanun teklifi sundular. Bu teklif, “Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara’dır.” şeklindeydi. TBMM kanun teklifini kabul etti. 13 Ekim 1923 tarihinde, kanunun yürürlüğe girmesiyle Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak ilan edildi.
27 Aralık 1919’da Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gelmesinden 13 Ekim 1923 Ankara’nın başkent ilan edilmesine kadar geçen sürede, Ankara birçok tarihi olaya şahitlik etti. İnönü Savaşı’ndan Büyük Taarruz’a, Kurtuluş Savaşı mücadelesinden TBMM’nin açılmasına ve oradan da Cumhuriyetin ilan edilip yeni bir devletin temellerinin atılmasına kadar pek çok şeye bu şehir yakından şahit oldu. Tüm bunlar olurken de Ankara halkı her zaman fedakârca cesaretle ve coşkuyla Mustafa Kemal’in ve yeniliklerinin yanında yer aldı.
Mustafa Kemal Nutuk’ta, Ankara’ya ilk geldiğinde Dikmen’de savaş araç gereçleriyle kuşanmış gençlerin ve halkın onları coşkuyla karşıladığından, içlerinden birisinin “Vatanı ve milleti düşmandan kurtarmak için hepimiz ölmeye hazırız, emrinizi bekliyoruz” dediğinden bahseder. Bu durum onda derin izler bırakır, Ankara ve Ankaralılarla derin bir bağ kurmasını sağlar. Vefatıyla da Ankara’dan kopmaz. Atatürk, Ankara’nın kalbinde ebedî yerini alır.
Ankara’nın Başkent Oluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun!